Zeitgeist Addendum
İçinde yaşadığınız dünya bildiğiniz gibi değil. Bildiğinizi sandığınız bir çok şey sadece yazılı tarihin bir parçası. Peki ya gerçekte olan şeyler çok daha farklıysa, bize anlatılanlar aslında sadece kurgulanmış bir oyunun senaryosuysa ne hissedersiniz? Aynı şekilde dünyamız ekonomik açıdan da bildiğiniz gibi değil.
Zeitgeist Movement, dünyadaki farkındalığı, insanın gerçek özgürlüğe kavuşmasını amaçlayan ve ticari kaygısı olmayan bir girişim. Zeitgeist Movement tarafından hazırlanan bu belgesel, Amerikan para sisteminin insanları ve ülkeleri nasıl kullandığı, onları nasıl modern köleler haline getirdiğini anlatıyor.
Bu belgeseli izledikten sonra hayata bakışınız değişebilir. Matrix uykusundan uyanabilirsiniz.
Belgesel 4 bölümden oluşuyor:
Bölüm 1: Web of Debt (Borç Ağı)
Bu bölümde Amerikan Federal Rezerv Bankası FED ile, bankaları kullanarak sanal paralar ve borçlandırma politikası ile insanların nasıl borçlandırıldığı, nasıl modern köleler haline getirildiği, bu politika yüzünden insanlar arasındaki rekâbetin ve dünya ölçeğinde yoksulluğun nasıl arttığı anlatılıyor.
Bölüm 2: Confessions of an economic hitman (Bir ekonomik tetikçinin itirafları)
Bu bölüm, yazar John Perkins‘in “Confessions of an Economic Hitman” adlı kitabından alıntılar içeriyor.
“Belki de en sık kullanılanı, öncelikle şirketlerimize uygun kaynakları olan ülkeleri bulur ve gözümüzü üstlerine dikeriz, petrol gibi. Ardından Dünya Bankası veya onun kardeşi başka bir organizasyondan o ülkeye büyük bir kredi ayarlarız, fakat para asla gerçekte o ülkeye gitmez. Ülke yerine o ülkede projeler yapan kendi şirketlerimize gider. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar…
Bizim şirketlere ilaveten, birkaç zengin insanın kâr sağlayacağı şeyler. Bunlar toplumun çoğunluğuna yaramaz. Yine de o insanlar, yani bütün ülke bu borcun altına sokulur. Nu borç ödeyemeyecekleri kadar büyüktür ve bu da planın bir parçasıdır… Geri ödeyemezler.
Ardından, biz ekonomik tetikçiler gidip onlara deriz: “dinleyin, bize bir sürü borcunuz var. Borcu ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü petrol şirketlerimiz için oldukça ucuza satın. Ülkenizde askeri üs kurmamıza izin verin veya askerlerimizi desteklemek için dünyanın bir yerine asker gönderin -Irak gibi-, veya bir dahaki BM seçiminde bizimle oy verin.”
Elektrik şirketlerini özelleştiririz. Sularını ve kanalizasyon sistemlerini özelleştiririz ve ABD şirketlerine veya diğer çok uluslu şirketlere satarız. Bu, mantar gibi biten bir şey ve çok tipik, IMF ve Dünya Bankası bu şekilde çalışır. Ülkeyi borca sokarlar ve bu öyle büyük bir borçtur ki ödenemez. Ardından yeniden borç teklif edersiniz ve daha fazla faiz öderler. Koşullara bağlı veya iyi yönetim talep edersiniz. Aslında bu onların kaynaklarını satmalarını sağlar. Buna sosyal hizmetleri, teknik şirketleri, bazen eğitim sistemleri de dahildir. Adli sistemlerini, sigorta sistemlerini yabancı şirketlere satarız.”
Bölüm 3 & 4: The Best that Money Can’t Buy (Paranın satın alamadığı, en iyisi)
Bu bölümde de fütürist mimar ve toplumbilimci Jacque Fresco eşlik ediyor. Dünya kaynaklarının tüm insanlara yeteceği ve bu kaynakların bilerek işletilmediği ve adil dağıtılmadığı anlatılıyor.
Belgesel, amacına uygun olarak ücretsiz olarak kendi siteleri üzerinden torrent yoluyla dağıtılıyor. Yani telif hakkı yok.
+ Yorum bulunmuyor
Yorum Yaz