Yeni nesil FPS oyunlarındaki grafikler ve oynanış üzerine
FPS oyunlarını seviyorum. Steam kütüphaneme baktığımda da oyunlarımın ciddi bir kısmının FPS olduğunu görüyorum. Tek kişilik senaryo modunu tercih ettiğim için sürekli yeni oyun arayışında oluyorum. Bazı FPS oyunlarını ise defalarca yeniden oynuyorum. Bunların da önemli bir kısmı klasik/retro FPS oyunları oluyor. Nedenlerini daha önceki bir yazımda açıklamıştım. Özetle; oyuna hızlı giriş/çıkış, akıcı oyun deneyimi, düşük sistem gereksinimleri ve fiyat. Yeni nesil FPS oyunları grafik olarak giderek gelişiyor ama klasik/retro FPS’lerde yaşadığım oyun deneyiminden giderek uzaklaşıyorum. Bu yazıda yeni nesil FPS oyunlarının eskiye göre değişimini ele alarak değerlendireceğim.
FPS’lerin ilk dönemi: Düşük grafikler, akıcı, kesintisiz ve uzun oynanış
FPS oyunlarının ilk çıktığı 90’lardan 2000’lerin başlarına kadar olan dönem FPS oyunları için klasik FPS dönemiydi ve bana göre FPS için altın dönem olarak kabul edilebilir. Grafik açısından pul pul ya da pikselleri seçilebilir grafiklerine rağmen kesintisiz, akıcı ve uzun bir oynanış sunan, temelde benzer yapıya sahip oyunlardı. Tüm o grafik şartlarına rağmen zamanın koşullarında etkileyici bir atmosfer sunmayı başaran çok sayıda oyun oldu. Benim gibi birçok FPS sever için oynanışta sorun yoktu ama grafiklerin gelişmesi gerekiyordu. Zaman içerisinde grafikler giderek gelişti, gelişmeye devam ediyor ama bu seferde oynanışta ciddi değişiklikler meydana geldi.
Grafikler gelişiyor, oynanış değişiyor
2000’lerin başlarından itibaren pul pul grafikler yerini giderek daha iyi grafiklere bırakmaya başlarken 2000’lerin ortalarından itibaren oynanış dinamikleri de değişmeye başladı. Artık sinematikler daha fazla kullanılmaya başlanırken oyun deneyimi daha fazla duraklamaya, senaryo modundaki genel oyun süresi kısalmaya başladı. Hâlâ akıcı deneyim sunabilen oyunlar vardı ama değişim başlamıştı.
Son dönem FPS oyunları
Kabaca son 10 yıldaki FPS oyunlarının bizi getirdiği nokta ise şu: Gerçekçiliğe giderek yaklaşan grafikler, iyice kısalan tek kişilik senaryo modu süresi, sürekli oyun deneyimini kesintiye uğratan ve toplam oyun süresinin neredeyse yarısı kadar olan sinematikler, giderek çizgiselleşen tekdüze oynanış, konsol mantığıyla tasarlandığı için belli anlarda belli tuşlara basmak zorunda bırakma. Yani geçmişteki FPS oynanış deneyimi ile güncel FPS oyun deneyimi arasında ciddi bir fark var artık.
İlk nesil FPS oyunları sinematikler olmaksızın en az 20 saat oynanış deneyimi sunarken, yeni nesil FPS oyunlarında sinematikler dahil bu süre ortalama 5-6 saate kadar düştü. Tekrarlamakta fayda var; sinematikler dahil 5-6 saat. Ortalama 5-10 dakikalık hatta bazen birkaç dakikalık bir aksiyondan sonra o süreden daha uzun bir sinematik izlemek zorunda kalıyorsunuz. Bir de tüm bunları, kendi yaratıcı alternatiflerinizi kullanamadığınız çizgisel bir oynanış içerisinde yapıyorsunuz.
Yeni nesil FPS’ler: İnteraktif filmler
Grafiksel açıdan bu kadar gelişmiş ve belli bir çizgisel akışın dışına çıkamadığınız, belli anlarda belli tuşlara basmak zorunda olduğunuz bu yeni nesil FPS oynanış deneyimini özetle interaktif bir film deneyimi olarak adlandırılabilir. Bu durum hoşuma gitmiyor çünkü keyif aldığım FPS deneyimi bundan çok daha farklı.
Grafiklerin giderek daha gerçekçi hale gelme çabası da ayrı bir tartışma konusu. Teknoloji editörü Levent Pekcan: “Oyun grafikleri neden gerçekçi olmaya çalışıyor ki, ben pencereden baktığımda zaten bunları görüyorum. Normal dünyada görmediğimi görmek istiyorum” diyor. Yani benim “robot robota benzemeli” söylemim gibi oyun grafikleri de oyuna benzemeli, gerçeğe değil diyor. Bu da tartışlabilir tabi ki; daha gerçekçi gafikler daha iyi bir oyun atmosferi sunabilir ama bunun bedeli ile karşılığı arasında bir orantısızlık var bence.
Benim şu an nVidia GeForce GT1030 gibi giriş seviyesi bir ekran kartım var. Bundan 10 yıl önceki FPS oyunları bile bu kartla, üstelik çoğu ayar açık değilken bile oldukça iyi grafikler sunabiliyor. Yani bana göre FPS oyun grafiklerini durmadan geliştirme ve buna uygun pahalı kart dayatma yarışının fazla bir anlamı yok. Üstelik tüm buna karşılık oyun deneyimi bu şekilde değişmişken. Biraz daha somut konuşmak gerekirse çok gerçekçi grafikler de sunsanız sinematikler dahil toplam 5 saatlik bir oyun deneyimi ile hedeflediğiniz atmosferi sunamazsınız. Çünkü bu sürenin çoğu da kesintiye uğrayan parçalı bir oyun deneyimi. Ancak ben daha makul grafikler karşılığında daha akıcı ve kesintisiz bir oyun deneyimi istiyorum.
Yeni nesil FPS oyunları özetle konsol mantığında bir tüketim içeriği olarak sunulduğu için eskiden alıştığımız oyun deneyimi artık yok. Tüketiciler de halinden memnun olduğu için bu süreçte değişiklik olmuyor. Ben bu durumdan pek hoşlandığımı söyleyemeyeceğim.
+ Yorum bulunmuyor
Yorum Yaz