Günlük tutmak ve kişisel kronoloji oluşturmak
6 yıldır düzenli olarak günlük tutuyorum ve 3 yıl önce kişisel dijital dönüşüm sürecimin bir parçası olarak tüm günlüklerimi dijital ortama taşıdım. 5 yıl önce de yine dijital ortamda kişisel kronoloji oluşturmaya başladım. Bu iki düzenli alışkanlığın, yani günlük tutmanın ve kişisel kronoloji oluşturmanın neden çok faydalı olduğunu ve zaman geçtikçe daha da faydalı olacağını anlatacağım.
Farklı ve sürdürülebilir bir günlük tutma yöntemi
Aslında çocukluğumdan bu yana yazmaya meraklı olduğum için yıllık ajandalarla sayısız günlük tutma girişimim olmuştu. Her yılın başında büyük bir hevesle başlayan bu girişim bir süre sonra devam etmiyordu çünkü bu günlüklere o günkü duydu ve düşüncelerim dahil olmak üzere çok fazla detay yazıyordum ve bunu yapmayı ihmal ettiğim birkaç gün olduğunda günlük de anlamını yitiriyordu. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra 2017’de yine ajandalara günlük tutmaya başladım ama bu sefer beni yormayacak, daha hafif ve sürdürülebilir bir yöntem kullanmaya başladım. Yeni günlük tutma yönteminde birkaç paragraf bilgi doldurmak yerine o güne ait önemli ve genelde somut gelişmeleri tek satırla yazıyordum. Örneğin sinemaya ya da doktor randevusuna gitmek, yapılan bir iş görüşmesi, yazılan bir blog yazısı, yeni verilen bir alışveriş siparişi, yeni bitirilen bir kitap ya da o gün yaşanan ve beni de dolaylı yoldan etkileyen önemli bir olay (deprem, seçim vs.) gibi.
Bu şekilde kayda aldığım günlük gelişme sayısı ortalama 2-3, en fazla 6-7 olurken bazen de hiçbir gelişme kaydı girmeden o günü boş geçiyorum. Yani günde aşağı yukarı ortalama 3 satırlık bilgi girişi oluyor ve bu da oldukça sürdürülebilir bir veri miktarı. Günlükleri hâlâ ajandalara yazıyorum ama kısa aralıklarla bunları her yıl için 2017, 2018…. 2022 gibi isimlerle ayırdığım Word dökümanlarına kaydediyorum.
Düzenli günlük tutmak ne işe yarıyor?
Düzenli günlük tutmanın en önemli getirisi, herhangi bir olayın ne zaman gerçekleştiğine dair elinizde kesin bir kayıt bulunması oluyor. İnsan beyninin sağlıklı çalışma şeklinin bir sonucu olarak her bilgiyi sürekli ve hatasız şekilde tutamıyoruz. Bir olayın üzerinden zaman geçtikçe o olayın tam olarak ne zaman gerçekleştiğine dair hafızamız da bozulmaya başlıyor. “Şuraya ne zaman gitmiştik?” gibi bir sorunun net cevabını her zaman biz veremeyebiliriz ancak günlükler verir siz dijital ortamdaki küçük bir aramayla bu bilgiye hızla ulaşabilirsiniz.
Kişisel kronoloji
Doğduğum andan şu ana kadar geçen sürede yıl bazında gerçekleşen en önemli olayları listelediğim bir kişisel kronoloji kavramı geliştirdim. Bu kronolojiye; o yıl okuduğum ya da mezun olduğum okul, sınıf, bitirilen kurslar, yeni başladığım ya da ayrıldığım iş, önemli sağlık olayları, katıldığım yarışlar, önemli kişisel deneyimler (bir hobiye başlamak, ödül almak), önemli seyahatler vs. ekliyorum. Bunları tarihleri ile yazarken en son kısma tarihsiz olarka o yıl okuduğum toplam kitap sayısını, koştuğum toplam km’yi vs. yazıyorum. Kişisel kronolojide her yıl eklenen madde sayısı o yılın yoğunluğuna ve deneyimlerin çeşitliliğine göre değişiyor. Kronolojiyi ilk yapmaya başladığımda günlüklerimden, fotoğraf albümümden, eski diploma, sertifika, kurs. vs. kayıtlarından ve genel olarak hafızamdan yararlanmaya çalıştım. Doğal olarak hayatınızın erken devrelerine ve dijital öncesi döneme ait daha az şey hatırlıyorsunuz ve eski fotoğraflarınızda yıl olmadığı için bunları kronolojik olarak anlamlandıramıyorsunuz. Bunlar da kronolojide yer almıyor ve belli bir yıla kadar olan yıllık kayıtlar çok daha az madde içeriyor. Günlük tutma alışkanlığı, kişisel kronolojiyi de eksiksiz devam ettirebilmenin de bir güvencesi oluyor.
Kişisel kronoloji ne işe yarayacak?
Kişisel kronolojilerin faydası, her yıl, içinde bulunduğunuz yılın nasıl geçtiğine dair elinizde bir özetin olması oluyor. 2022 bitiyor ve blogumda 2022 kişisel değerlendirmesini yazarken öncelikli olarak buradan yararlanacağım. Bu yıl ne kadar aktif geçmiş, ne kadar üretken olmuşum, hedeflerimin ne kadarını yapabilmişim bunları görebileceğim.
Kişisel kronoloji aynı zamanda geçmiş yıllarla karşılaştırma yapabilmemi de sağlıyor. Örneğin 2019’da 2020’ye göre iki kat daha fazla madde var ve 2021’nin ne kadar aktif geçtiğini, 2020’nin salgın ve kapanma günlerinde ise kişisel üretkenliğe ağırlık verdiğimi görebiliyorum.
Kişisel kronoloji zaman geçtikçe ve daha uzak geçmişe baktıkça daha çok anlam kazanıyor. Çünkü fotoğraf ve videoların yanı sıra yazılı olarak da anılarınızı yedeklemiş oluyorsunuz bir nevi. Örneğin 10 ya da 15 yıl öncesine ait yıllık özetinize baktığınızda muhtemelen çoğunu bir anda hatırlayamadığınız birçok detayı bir anda yeniden görebiliyorsunuz. Daha şimdiden 5-10 yıl öncesine ait detayları görmek bile bu kadar önemliyken ve 10-15 yıl öncesine ait detaylar bir nostalji yaşatırken bu alışkanlığın düzenli olarak devam etmesi halinde gelecekte çok daha değerli olacağını öngörebiliyorum.
Kişisel kronoloji benim yeni yıl için hedefler belirlememi de kolaylaştırırken, içinde bulunduğum yılın en az öncekiler kadar üretken, aktif ve çeşitlilik barındıran deneyimlerle dolu olması için beni teşvik ediyor.
Günlük tutmak benim günlük rutinimde çok az zaman alan bir faaliyet. Aynı şekilde gerektiğinde yıllık kronolojiye madde eklemek de… İşin can alıcı kısmı süreklilik ve zaman geçtikçe daha da değerlenen bir anı yedeklemesine sahip oluyorsunuz. Eğer şu ana kadar böyle bir şey yapmadıysanız ve bu size iyi bir fikir olarak görünüyorsa hemen başlamanızı tavsiye ederim.
Son zamanlarda en ilgimi çeken ve kıymetli bulduğum blog yazısıydı, kalemine sağlık. 2005’te blog yazmaya başladım ve hiç bırakmadım. Blogla tanışana kadar da ajandalara günlük tutuyordum. Hepsi farklı boy ve renkte ajandalar. Mesela bu asimetrik duruma takılıyorum. Şimdilerde tekrar günlük tutmaya başlamayı planlıyorum ama her yıl tek tip defterde olacak şekilde devam ettireceğim. Kağıdından kapağına özenle seçtiğim bir defterden on tane alıp önümüzdeki on yılı bu şekilde kayda alayım diyorum.
Diğer yandan günlüklerini bilgisayara aktarırken bunları tekrar yazarak mı yaptın, orasını anlamadım. Bu çok zahmetli olur diye düşünüyorum, uzun uzun günlük tutan biti olarak yüzlerce sayfayı tekrar Word’e geçirmeyi hayal edemedim. Dört beş ciltten oluşan günlüklerimi, Adobe Scan’le tarayıp orijinalleriyle birlikte saklamayı planlıyorum. Çünkü katıldığım etkinlik ve eğitimlerden tüm el yazısı notlarımı Adobe’da bu şekilde muhafaza edip klasörlüyorum. Ama zamanla ücretsiz depolama alanı da yetmeyecektir ve Adobe bence pahalı. Bu alternatifi değerlendirirken ücreti de göz önünde bulundurmakta fayda var.
Kişisel kronoloji fikri de çok iyi. Ben onu son iki yıldır blogda açtığım bir sayfada yapıyorum. Hem kendim hem beni araştıranlara “şimdiye kadar neler yapmış, şu an nelerle meşgul”ün cevabını tek sayfada bir bakışta veriyor.
Bu ufuk açıcı ve zevk veren yazı için tekrar teşekkür ederim Ümit 😉