Gratis çantası ve marka pazarlama stratejisi
Türkiye’nin son yıllarda artan taleple birlikte hızla büyüyen kişisel bakım ve güzellik ürünleri sektörü, sadece bu alana özel perakende zincir mağazaların bir anda patlamasına yol açtı. Bu alanda akla gelen ilk markalardan birisi de Gratis. Sanılan aksine yabancı bir marka da değil. Sabancı Ailesi’nden kopan isimlerden Demir Sabancı’nın sahibi olduğu Sedes Holding çatısı altında 2009 yılında faaliyete başlayan bir Türk firması aslında. Gratis, o tarihten bu yana mağaza ağını hızla büyüttü ve hemen hemen herkesin bildiği bir marka haline geldi.
Gratis’in kısa sayılabilecek bir sürede oluşturduğu marka bilinirliğinde öne çıkan üç ana unsur mevcut.
Gratis’in anlamı ve marka renkleri
Gratis, Latince “neredeyse bedava” anlamına gelen bir kelime. Bu oldukça orijinal, ama daha önemlisi kısa, basit ve akılda kalıcı bir isim. Markanın kimliğini oluşturan sarı ve mor renk kombinasyonu başarılı bir seçim. Bu da markanın yer aldığı afiş, reklam, broşür, sadakat kartı, torba ve çantanın sadece bir kısmının görünmesiyle bile markayı çağrıştıran bir algı oluşmasını sağladı.
Gratis kart
Gratis’in sadakat kartı Gratis kart da, Türkiye Sadakat Programları Araştırması 2016-2017 sonuçlarına göre en başarılı sadakat programlarından birisi.
Ve tabi ki Gratis çantası
Belli bir miktarın üzerinde alışveriş yapanlara hediye olarak verilen bez çantalar, Gratis’in en büyük alametifarikası. Çünkü torbası ile bu kadar özdeşleşmiş, torbası bu kadar kullanılan ve sevilen bir başka marka daha yok.
Kullanıcıları bez çantayı çok seviyorlar
Gratis’in müşterileri o bez çantayı o kadar seviyorlar ki, alamadıklarında bu büyük bir olay haline geliyor. İşte birkaç örnekle görelim:
Bunun gibi daha çok örnek var. Şikayetvar.com’un bir bölümü sadece Gratis çanta alamayanların şikayetlerine ayrılmış durumda.
Alışveriş dışında da kullanılan çanta
Gratis çantanın en büyük olayı bu zaten. Şık görüntüsü, dayanıklı ve kullanışlı oluşu sayesinde herhangi bir zamanda farklı ihtiyaçlar için kullanılabilecek bir çanta. Bütün bu kavga da bu yüzden çıkıyor zaten.
Mobil reklam panoları
Gratis bez çantalarının şık görüntüsü, dayanıklı ve kullanışlı olmaları, onların her yerde kullanılabilir olmasıyla sonuçlandığındığını söylemiştim. Markanın ayırt edici renklerini de hesaba kattığımızda, ortalıkta Gratis bez çantası ile dolaşan çok sayıda insan olduğu gerçeği ortaya çıkıyor ki, bunu herkes farketmiştir sanırım. Bu da, o bez çantalarla dolaşan herkesi aslıdna Gratis’in ayaklı reklam panoları haline getiriyor ve Gratis’in marka bilinirliğine epeyce bir katkı sağlıyor.
Peki Gratis bunun farkında mı?
Gratis, bu yazın başında çıkardığı “Neden herkesin elinde Gratis torbası var?” isimli reklam filmlerini yayınladı. Bu da firmanın, Gratis çantalarının gündelik hayattaki kullanım yaygınlığını farkettiklerini gösteriyor.
Yine de firmanın, marka pazarlaması adına ne kadar güçlü bir silaha sahip olduğunun tam anlamıyla farkında olup olmadığından emin değilim. Gratis’in, bilerek veya tesadüfen oluşturduğu bu torba stratejisini, markanın pazarlama stratejisinin odağına oturtmasında fayda görüyorum. Zira hiçbir pazarlama yatırımın geri dönüş oranı bu kadar yüksek olmayacaktır.
zamanında benzer reklamı çarşı mağazaları (boynerin sahibi olduğu) karikatürlü poşetlerle yapmıştı herkeste o poşetlerden vardı
Benzer bir durumu bir önceki yaz Quechua’nın “Arpenaz 10” çantası ile Decathlon yapıyordu. 10 kusur liraya 10 yıl garantili olarak satılan bu çantalar bazen mağaza açılışlarında bedava da veriliyordu.
Herhangi bir yerinde Decathlon yazmasa da herkesin sırtında olduğundan insanlarda merak yaratıp soruyordu “Nereden aldınız?” diye.
Doğru, bakın güzel bir detay bu. Her ne kadar Quechua bu çantaları reklam olsun diye satmamış olsa da, o kadar yaygınlaştılar ki, adeta markanın adına olmasa bile logosuna kesin bir göz aşinalığı yarattılar.