Görüntülü ve sesli iletişim artık bir seçenek değil, zorunluluk
Bundan tam üç yıl önce, Yazacak bir şeyleri olan herkes blog tutmalı başlığıyla bir yazı yayınlamış ve bildiklerinizi, deneyimlerinizi ve düşüncelerinizi yazıya dökmenizi tavsiye etmiştim. Bunu tavsiye ederken yazının gücüne, paylaşım ve arşiv amaçlı içerik üretiminin de önemine inanıyordum. Bu düşüncem hâlâ geçerli, ancak günün şartlarına göre revize edilmesi gerekiyor.
Salgından önce görüntülü ve sesli iletişim bir seçenekti. İnsanlar bunu tercih etmeyebilirlerdi ancak salgınla birlikte artan online görüşmeler, ev videoları ve podcastlerle görüntülü ve sesli içerikte ve bunları üretenlerde artış oldu. İş artık öyle bir noktaya geldi ki, kendinizi sadece yazılı olarak ifade edebilmenizin hem modası tamamen geçti hem de bundan kaçma şansınız kalmadı.
Salgının yarattığı değişim koşulları
Kendi adıma söylemem gerekirse, evde üretkenlik gösterebilen birisi olmama rağmen salgına hazırlıksız yakalandım ve yeni nesil koşullara uyum sağlamam epey bir gecikti. Bunu geçici bir durum olarak görmem ve biraz da isteksizliğimden kaynaklanan bir durumdu.
Daha önce yüzlerinizi görmediğimiz birçok sıradan insan, kitlelere açık online görüşmelerle kendini defalarca görüntülü olarak ifade etme fırsatı buldu. Birçok youtube izleyicisi kendi kanallarını açarak ufak tefek vloglar çekerek kendileri için içerik üretmeye başladılar. Bunlara paralel olarak podcast yayınlarının sayısı ve içeriği de arttı. Birçok kişi, işiyle ilgili olarak mecburen online görüşmeler yapmak durumda kaldığı için onlar için de görüntülü iletişime giriş yapılmış oldu. Sadece sınıfındaki öğrencilere ders veren öğretmenler de EBA sayesinde milyonların gözü önüne çıktı. Kısacası, salgın döneminde görüntülü ve sesli iletişim çok hızlı bir ilerleme kaydetti. Artık bunun içinde olmak değil, dışında kalmak anormalleşmeye başladı.
Bir yerden başlamak lazım
Salgının başından bu yana gerek Bilim.org, blogumdaki bazı özel konular, bilimkurgu, teknoloji ve minimalizm konularında videolu canlı görüşme ve podcast teklifleri geldi. Ben bunların neredeyse tamamını nazik bir şekilde geri çevirmiştim. Çünkü teknik bir hazırlık yapmamıştım ve deneyimim de olmadığı için istekli değildim. Ancak bir ay kadar önce Teknoseyir‘den Levent Pekcan’ın bilimkurgu özelindeki canlı yayın teklifini kıramayarak katıldım. Evde tadilatın olduğu ve hazırlık yapmanın zor olduğu bir dönemde teknik sorunlar yaşadım. Kamera kötüydü, ses kameradan alınıyordu ve o da kötüydü. Benim kendimi ifade etmemde sorun yoktu ancak ss ve görüntüdeki hazırlıksız izleyenlerin çoğunun canını sıktı. Haklılardı da elbette. Salgının başından bu yana eski olan kameramı yenilememiş, bilgisayarıma Zoom bile kurmamıştım. Ancak bu yaşanan teknik sorunlar ve sonrasında gelen tepkiler beni biraz daha motive etti ve şunu anladım: “Hiçbir zaman hazır olmayacaksın, bir yerden başlaman gerekiyor”.
Yayının sonunda Murat Gamsız esprili bir şekilde “Artık durmazsın” demişti 🙂 Aslında Youtube ve podcast için içerik üretme fikri çok uzun süredir kafamdaydı çünkü çok sayıda farklı ilgi alanım ve bunlarla ilgili anlatabileceğim şeyler vardı. Kendimi görüntülü ve sesli bir şekilde ifade edebilirdim ancak bunu çeşitli bahanelerle erteliyordum. Bu yayın bu bahanelerle uğraşmamam gerektiğini gösterdi.
Yayından sonra ekipman yenilemesi yaparak önce podcast sonra da Youtube için görüntülü görüşme kayıtlarına başladım. Bunlarla hem görüntülü ve sesli iletişim becerilerimi geliştirip deneyim kazanmaya hem de anlatacağım şeyler için yeni bir platform oluşturmaya çalışıyorum.
Ne kadar erken başlarsanız o kadar iyi
Salgının tarattığı ve dönüştürdüğü günümüz içerik ve iletişim şartları görüntülü ve sesli iletişimi artık zorunlu hale getirdi. Artık bundan çok uzun süre uzak kalma şansınız olmayacak. Salgın sona erse bile salgın öncesi koşullara geri dönülmeyecek.
Elbette ki herkes podcast yayını yapıp Youtube kanalı açmak zorunda değil ancak başkalarının yayınlarından ya da farklı türdeki görüntülü ve sesli iletişimden uzak durmak gibi düşüncelerinizi yeniden gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Bu yeni iletişim şartları gün geçtikçe standartlaşacak ve siz ne kadar erken hazır olursanız o sizin için o kadar iyi.
+ Yorum bulunmuyor
Yorum Yaz