Bir hafıza temizleme yöntemi: “Bandın üzerine yazmak”

Bir hafıza temizleme yöntemi: “Bandın üzerine yazmak”


Herkesin hayatında kötü dönemler olabilir ve bu dönemlerde yaşanan bazı kötü anıları unutmak zordur. Ancak dikkat çekeceğim bir yöntem ve insan beyninin hafızayla ilgili bir özelliğini birlikte kullanarak hatırlamak istemediğimiz şeyleri çok derinlere gömebiliriz ve bu da pratikte unutmaya eşdeğer bir etki sağlayabilir.

İnsan beyni bilgisayar gibi değildir, her şeyi hatırlayamaz

İnsan beyni bilgisayar gibi çalışmaz. Anıları depolar ama hepsini her zaman eksiksiz olarak gözünüzün önüne getirmez. Birbiriyle bağlantılı olan anıları daha çabuk hatırlar, bunları bir nevi hemen erişilebilir durumda tutar. Ancak bağlantısı olmayan, uzun süredir kullanılmayan anılar derinlere atılır ve zaman içerisinde hatırlanması giderek zorlaşır, yani pratikte o anıları unutmuş oluruz. Böylece beynimiz yeni anılara yer açar.

“Okuruz, okuruz ve okuruz. Ve sonra unutur, unutur ve unuturuz.” Joshua Foer
“Okuruz, okuruz ve okuruz. Ve sonra unutur, unutur ve unuturuz.” Joshua Foer

Bu durum sadece anılar için değil, bildiğimiz her türlü bilgi için de geçerlidir ve aslında insan beyninin sağlıklı çalışmasını sağlayan bir yöntemdir. Örneğin okuduğumuz bir kitabın detaylarını ilk gün daha fazla hatırlarken bir hafta sonra daha azını, bir ay sonra daha da azını, 1-2 yıl sonra ise çok çok daha azını hatırlarız.

“Bandın üzerine yazmak”

İnsan beyninin unutabildiğini gördük. Peki unutmak istediğimiz anıların bağlantılarını azaltıp onu derinlere nasıl iteceğiz? Benim “bandın üzerine yazmak” adını verdiğim yöntemle. Video ve teyp kasedi dönemlerini yaşayanlar bilir. Bandın içinde video ya da şarkılar bulunur. Siz bunun üzerine bir şeyler çektiğinizde artık yeni bir video ya da ses kaydı gelir, eski video ya da şarkılara artık ulaşamazsınız. Çünkü bandın üzerine başka bir şey yazdınız. İşte önereceğim, daha doğrusu dikkat çekeceğim yöntem böyle işliyor. Eski anılarınızı temizlemek için yeni, daha güzel ve benzersiz anılar yaşamanız gerekiyor.

“Sürekli olarak zaten yeni anılarım oluyor, unutsam unuturdum” diye düşünebilirsiniz. Bandın üzerine aynı şeyi yazarsanız aynı şey kalmaya devam eder. Yani sürekli benzer anılar yaşayarak hafıza bağlarınızı yenilemeniz mümkün olmaz. Psikoloji profesörü Ronald E. Riggio, biz yaşlandıkça zamanın neden daha hızlı akıyormuş gibi algılandığını şöyle açıklıyor:

“Daha önce yaşadığımız bir olayı yıllar geçtikçe tekrar yaşıyor olmak, durumun benzersiz olma ve kalıcı bir iz bırakma ihtimalini azaltıyor. İşte size hayatınızın temposunu yavaşlatmak için anahtar: Olabildiğince yeni ve benzersiz deneyimlerden yararlanın. Sürekli aynı yerlere gidip, aynı şeyleri yaptığınız zaman farklı anılara sahip olamazsınız ve zaman su gibi akıp gidiyor gibi gelir.”

Sürekli benzer deneyimler yaşamak, zaman hızla aktığı halde bizim için birçok şeyin aynı kalması anlamına geliyor. Bu durumda hafızamız da aynı kalıyor. Ancak yeni ve benzersiz deneyimler yaşadığımızda zaman algımız normale döndüğü gibi eski ve kullanılmayan anılar da zor ulaşabilecek depoya kaldırılıyor. Yeni anılar daha baskın hale geliyor ve daha çok hatırlanıyor.

Özetle; yeni, pozitif ve benzersiz anılar yaşadıkça eski ve kötü anılarınızı pratikte temizlemiş olursunuz. Yeni deneyimler ne kadar yoğun, pozitif ve benzersiz olursa hafıza üzerindeki etkisi de o kadar güçlü olur. Ben bu yöntemi son yıllarda deniyorum ve yaşadığım yeni deneyimlerle orantılı olarak sonuç alıyorum. Söylemesi kolay, uygulaması zor gibi görünebilir ancak hiçbir şey yapmadan unutmayı beklemektense denemek daha iyidir.

+ Yorum bulunmuyor

Yorum Yaz