Erikli Su’yu sattıktan sonra girişimciliğe hızlı bir giriş yapan Hasan Aslanoba, kısa bir süre içerisinde 60 girişime (19 tanesi yurtdışında) toplamda 60 milyon dolar civarında yatırım yaptı ve bu yılın sonuna kadar da bunu 70 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor. Maddi kaynaklarının önemli bir kısmı hâlâ gayrımenkulde bulunan Aslanoba’nın daha sıkacak çok barutu var yani.

Tabi, Aslanoba’nın yatırım sıklığı ve yatırım yaptığı miktarlar, dijital girişimcilik dünyasına adım atmasından kısa bir süre sonra ekosistem içerisinde farkedilmeye başlandı. Dikkat çekiciydi, çünkü Aslanoba’nın yatırımcılık iştahına yaklaşabilen bir örnek daha yoktu (hâlâ yok). Aslanoba’yı yatırım haberlerinde o kadar sık duyar olduk ki, aslanobayatirimyaptimi.com adında bir site açılmasını bile garipsemedik. Çünkü hepimizde aynı algı oluşmuştu. Ekosistemin alışık olmadığı bu bireysel yatırımcılık iştahı bir süre sonra yatırımlarına şüpheyle bakılmasına sebep oldu. En son yapılan ETohum Girişimcilik Zirvesi’nde de kendisi bu durumun farkında olduğunu, kendisi ile ilgili yapılan esprileri (siteyi de) bildiğini ve bir ara gerçekten “ben ne yapıyorum” diye kendisini sorguladığını itiraf etti.

Geçtiğimiz yıl Aslanoba’nın yatırımlarından bazılarının batmaya başladığına dair haberlerin çıkması da yatırımlarına şüpheyle bakan kesimin daha fazla dikkatini çekmişti. Ancak yatırımcılığın özünde olan, riskin seviyelere ayrılması ve dağıtılması ilkesi göz ardı ediliyordu. Kendisi de BiTaksi, Etohum, İncir.com, Vivense.com, Webrazzi gibi kaliteli yatırımları olduğunu, sadece belli başlı yatırımlarla bile tüm portföyünü kurtarabileceğini ifade ediyordu. Riski daha fazla olan bazı yatırımlarının da başarısız olması ise öngörülebilen ve bu işin doğasında olan bir gelişme.

Şimdi ise Hasan Aslanoba’nın ne yapmaya çalıştığını anlayamadığımız dönemden, odağının netleştiğini ve stratejilerinin ne kadar doğru olduğunu görmeye başladığımız döneme giriyoruz. Aslanoba’nın hedefi başından beri belliydi: Food-tech. Gıda endüstrisinin dijital entegrasyonla şekil değiştirdiği girişimleri ifade eden Food-tech kavramı ise Aslanoba’nın yıllardır içinde yatan “Aslan”.

5 yıl içerisinde halka açılabilecek büyük bir şirket olması hedeflenen TazeDirekt, Aslanoba’nın food-tech stratejisinin Onlinemarket.com ve Mealbox’tan sonraki ayağını oluşturuyor. Bugün açıklanan ve 8 milyon dolar yatırım yaptığı, adrese teslim su servisi girişimi ile Food-tech alanında bir başka önemli adımı daha atmış oldu. Yani ortada, etrafa bilinçsizce saçılan paralar yok, planı ve hedefi net bir staretji var.

Tabi Aslanoba’nın food-tech stratejisi bununla sınırlı kalmıyor. Tüketicinin, sıradanın dışındaki ihtiyaçlarına çözüm olabilecek yeni food-tech girişimleri de olacak. Birbirini destekleyen ve tamamlayıcı girişimlerle (daha önceki yatırımlarından farklı olarak food-tech’de genellikle kendi girişimlerini kuruyor) food-tech alanında büyüyerek, henüz tam olarak oluşmamış bir pazarın ilk ve en büyük oyuncusu olma avantajını ele geçirecek olan Aslanoba’nın bu stratejisinin ne kadar doğru olduğunu görüyoruz.

Aslanoba, e-ticaret yatırımlarına ve dijital alandaki girişimlerine devam edecek, ancak asıl odağı food-tech ve lojistik tabanlı hizmetler olacak. Yapılan yatırımların ve kurulan girişimlerin önemli bir kısmının başarılı olması durumunda Aslanoba’nın döneme damgasını vuracağını söyleyebiliriz. Fiziksel ekonomiden gelmesine karşılık dijital ekonominin fırsatlarını gören ve oldukça cesur yatırımlar yapan Aslanoba’nın bir örneği daha olmadığını söylemiştim. Bunu zaten ekosistemi yakından takip eden herkes biliyor. 3-4 sene içerisinde, bugüne kadar yapılan yatırımlar ve kurulan girişimlerden bazıları belli bir olgunluk seviyesine ulaşacak ve belki de bazılar batacak. Ancak ortaya çıkan manzara bize, bugüne kadar yapılan yatırımların ve girişimlerin tablosunu ne olarak göstermiş olacak. Ancak ben şimdiden Aslanoba’nın çok başarılı sonuçlar alacağını tahmin ediyorum. Ekosistemin geleceği adına da böyle olması hepimiz için daha iyi olur.