Aşırı bilgi karmaşasıyla başa çıkmak
Daha önce duymuş olabileceğiniz, bilginin kendini ikiye katlama hızının artışından bahsederek başlamak istiyorum. İnsanlığın varolduğu ilk dönemlerden 1930 yılına kadar yazılmış ve kaydedilmiş tüm bilgiler 1960 yılına geldiğinde kendini ikiye katladı (30 yıl). 1970’lere gelindiğinde bilginin kendisini ikiye katlama hızı 7 yıla düştü. Günümüzde ise artık her iki senede bir tüm bilgiler kendini ikiye katlıyor. Bundaki en önemli sebep, bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi sonucu bireysel bilgi üretimimizin artması. İnternette yazdığınız bir blog yazısı, bir yorum, akıllı telefonunuzla çektiğiniz bir fotoğraf, attığınız bir tweet, bunların hepsi kişisel bilgi üretimi olarak birikip devasa bir yığın oluşturuyor. Big Data konusunda danışmanlık hizmeti veren EMC’nin yaptığı araştırmaya göre ABD’li ortalama bir ailenin bir yılda ürettiği dijital veri toplamı 65 tane 32GB’lık iPhone’u doldurmaya yetiyor. 2020’de ise bu rakamın 318 x 32GB’a ulaşması bekleniyor.
İnternet aramalarında karşımıza çıkan sayısız sonuç, facebook akışı, twitter panosu, Instagram, haber siteleri, televizyon, dergi, televizyon ve daha niceleri. Artık hakim olup sindirebileceğimizin çok ötesinde bilgi akışı var ve bu akışın içerisinde işe yarayan yaramayan her türlü bilgi mevcut. Günümüz insanı olarak bu karmaşanın içerisinde hem ihtiyacımız olan bilgiye erişmek hem de gereksiz bilgi kirliliğinden ve karmaşasından kurtulmak gibi bir sorunumuz var. Ne yazık ki hayatımızı kolaylaştırmasını beklediğimiz teknoloji ise bizi esiri haline getirdi ve hayatımızı kolaylaştırmak bir yana, sadece kendi yarattığı yeni sorunlara çözüm buluyor.
Peki tüm bu aşırı bilgi karmaşasını nasıl düzene sokacağız, ihtiyacımız olan bilgiye sağlıklı olarak nasıl erişeceğiz? Bunun cevabı yine teknolojiyi kendi ihtiyaçlarımıza uygun şekilde verimli kullanmak ve bazı ayarlamalar yapmaktan geçiyor. Artık bu bilgi karmaşası benim için kontrol edilemez noktaya yaklaştığı için kendimle ilgili olarak son zamanlarda bazı ayarlamalar yaptım ve bu sayede önemli ölçüde verim artışı sağladım. Aşağıda yaptığım bu ayarlamalardan bahsedeceğim, belki sizlere de faydası olabilir.
Dikkat dağıtıcı dijital unsurlar
Bilgiyi toplama sürecini ve zaman kullanımını verimsizleştiren en önemli sebeplerin başında dikkat dağıtıcı dijital unsurlar geliyor. Aşağıda, bununla ilgili olarak yapılmış çok güzel bir infografik yer alıyor. Bu infografikte dikkat dağıtıcı unsurlar hiyererşik olarak sıralanmış. En altta, yapmakta olduğunuz herhangi bir gerçek işiniz, onun üzerindeyse dikkatinizi dağıtan e-posta, facebook, twitter gibi geleneksel internet iletişim araçları yer alıyor. En üst sıralarda ise sms ve telefon çağrısı yer alıyor.
Akıllı telefonlarımız sayesinde artık sürekli bildirime maruz kalıyoruz ve bunun da dikkatimizi dağıttığı bir gerçek. Gün içerisinde sonu gelmeyen bu bölünmelerden kurtulmak için bildirimlerinizin önemli bir kısmını veya tamamını kapatabilirsiniz. Yoksa benim 29 Aralık sabahında karşılaştığım manzaranın bir benzerine maruz kalabilirsiniz.
Bu konuda yapabileceğiniz bir başka etkili yöntem de çalışırken ve telefonunuzun ekranını görebileceğiniz anlarda sesini kapalı durumda bırakmaktır. Böylece aniden çalan telefonun yarattığı dikkat dağınıklığı en aza inmiş olur. Ben bunu bir süredir uyguluyorum ve çok faydasını gördüm.
Sizi sürekli arayan ve birşeyler satmaya çalışan firmaların numaralarını ve attıkları sms’leri spam listenize alarak engelleyebilirsiniz. Aynı şekilde sonu gelmeyen reklam e-postalarından kurtulmak da sizi bir ölçüde rahatlatacaktır. Eğer işinize yaramadığını düşündüğünüz reklam bültenleri varsa bunlardan çıkmayı deneyin, böyle bir seçenek sunulmamışsa spam olarak da işaretleyebilirsiniz. E-Posta ile reklamlar önemli, ancak izinli ve bizimle ilgili konular içerdiği takdirde.
Bilgi kaynaklarını verimli hale getirmek
Dikkat dağıtıcı dijital unsurları düzene soktuk. Şimdi ihtiyacımız olan bilgiye nasıl verimli olarak erişeceğimize ve zaman kazanımı sağlayabileceğimize bakalım.
Kaliteli haber, blog, podcast ve video kaynaklarının takibi
Bilginin ne olduğu kadar nasıl sunulduğu da önemli. Takip edilen haber kaynakları da bilginin kalitesini doğrudan etkiliyor. Günümüzün bol fotoğraflı ve abartılı başlıklarla “tıklama avcılığı” yapan siteleri ile ne doğru habere ulaşabilirsiniz ne de zamanınızı verimli kullanabilirsiniz. “Öyle bir şey dedi ki” diye atılmış bir başlığa doğru yöneldiğinizde ancak 2-3 tıklama sonrasında ilgili sayfaya ulaşıp da orada başlıkla alakası olmayan bir içerikle karşılaşmak çok da aradığımız bir şey değil. Bu durumda sizi bu tür tıklama tuzaklarına düşürmeyecek, güvenilir haber kaynaklarını takip edebilirsiniz.
Özellikle spesifik konulardaki haber ve makaleleri takip etmek istiyorsanız bu konularla ilgili kaliteli blogları, podcast yayınlarını ve video kanallarını takip edebilirsiniz. Örneğin teknoloji konusuna meraklıysanız ve günlük gelişmelere yetişmekte artık zorlanıyorum diyorsanız haftanın önemli olaylarını özetleyen Teknoseyir’in haftalık gündem değerlendirmesini (özet yazı ve podcast) ve Serdar Kuzuloğlu’nun yayınladığı haftanın özetlerini takip edebilirsiniz. Bu tarz haftalık özetler içeren yayınlar ve bültenler bulursanız ve kalitesine ikna olursanız bunları mutlaka takip etmenizi öneririm. Çok önemli zaman kazanamı sağlıyorlar.
Kaliteli blog yazarlarının yazılarını kaçırmamak için de ebültenlerine abone olabilirsiniz. Böylece her yeni yazıda epostanız aracılığı ile bilgilendirilmiş olursunuz. Haftada 1-2 veya daha az yoğunlukta içerik üreten kaliteli blogların takibi için etkili bir yöntemdir.
Video, popüler tüketim kaynaklarının başında geliyor elbette. Bunu da sizin için bir zaman kaybına dönüşmeden verimli bir bilgi kaynağı haline getirebilirsiniz. Kaliteli video kanallarını keşfettikçe bunları takibe alabilir ve yeni bilgi kaynaklarına ulaşmış olursunuz. Video kaynakları ile nelere mi ulaşabilirsiniz?
- TED Talks videoları
- Kaliteli söyleşiler
- Canlı etkinlik yayınları
- Ürün açıklayıcı videolar
- Belgeseller
RSS feed kullanımı
Çok sayıda site ve blogu takip etmekte zorlananlar için en etkili yöntem rss feed kullanımıdır. Ben rss feed sitesi olarak feedly kullanıyorum, aynı zamanda mobil uygulamaları da mevcut tabi ki. Aşırı sıklıkta güncellenmeyen site ve blogları ekleyip, tek satırlık görünümü seçmeniz halinde gün içerisindeki gelişmeleri 5-10 dakika içerisinde hızlıca görebilirsiniz. Böylece, sadece ilginizi çeken yazılar için ilgili siteye gitmiş olursunuz ve bu size çok ciddi şekilde zaman kazandırır.
Notları dijitale taşımak
Daha önce bu konuda yazdığım yazıda bahsettiğim gibi, not tutma işini dijitale taşımanın hız, düzen ve verimlilik artışı gibi önemli avantajları söz konusu. Bu konuda önereceğim en iyi program Evernote. Uzun süredir biliyor olmama rağmen kullanmaya yeni başladım ve verimliliğimde inanılmaz bir artış sağladı, notlarımı düzene soktu. Bununla ilgili olarak daha fazla detayı “Evernote ile not tutma işini dijitale taşıyın” yazımda bulabilirsiniz.
Bulutu etkin kullanmak
Verilerin ve uygulama platformlarının uzak sunucularda tutulması esasına dayanan bulut kavramı, günümüzün birden fazla cihazlı ve konumlu kullanımı için hayati önem taşıyor. Bilgilerinizi dizüstü bilgisayarınız, taşınabilir disk veya usb belleğinizle birlikte her gittiğiniz yere götürmeniz pratik bir kullanım şekli değil artık. Bunun yerine bilgileri uzak sunuculara yükleyerek birden fazla cihanızla senkronize olarak kullanmanız yeni standart. Bununla ilgili olarak kullanabileceğiniz en temel uygulama Dropbox olur. Dropbox sayesinde çok sayıda dosyanızı depolayabilir, başka cihazlardan erişebilir ve paylaşabilirsiniz. Hatta akıllı telefonunuzdan çektiğiniz fotoğraflarınız bile sizin işlem yapmanıza gerek kalmadan ilgili klasörüne yüklenebilir (önemli rahatlık).
Yapılacaklar listenizi yine bulutta tutabilir, akıllı telefonunuzdan takip edebilirsiniz. Bu konuda en iyi uygulama olduğunu düşündüğüm Any.do‘yu tavsiye edebilirim.
Sosyal medyanın etkin kullanımı
Sosyal medya, her ne kadar gereksiz ve zaman kaybettirici bir mecra olarak algılansa da, aslında bilgi kazanımı açısından da faydası oluyor. Facebook’ta paylaşılan bir yazı, Intagram’daki bir tatil fotoğrafı veya twitter’da atılan tweet sizi o an çok ilgilendirmiyor olabilir ama aslında günümüz koşullarında sık görüşemediğiniz arkadaşlarınızla ve çevrenizle aranızdaki bilgi açığını güncelliyor. Yani sosyal medya mahremiyeti azaltıyor belki, ama bunun karşılığında çevrenizle olan bilgi alışveri için zaman da kazandırıyor. Facebook, Twitter, LinkedIn, Instagram ve benzeri sosyal medya platformlarında kimlerle ekleşeceğiniz ve kimleri takip edeceğiniz de sizin elinizde.
Bağlantılarınızın bir kısmının akışlarınızı gereksiz yere doldurduğu ve size zaman kaybettirdiğini düşünüyor ama onlarla olan bağlantınızı da koparmak istemiyor veya koparamıyorsanız:
- Facebook’ta takibi bırakma (arkadaşınız olarak kalır ama gönderileri duvarınıza düşmez)
- Twitter’da sessize alma (takip ediyor görünürsünüz ama gönderilerini görmezsiniz)
- LinkedIn’de gizle (güncellemeleri ve gönderileri akışınızda görünmez)
özellikleri ile akış görüntünüzü biraz daha sadeleştirebilirsiniz.
Telefonunuzdaki özelleştirmeler
Akıllı telefonlarımızı optimize ederek kendi ihtiyaçlarınız için daha verimli hale getirmeniz mümkün. Bunun için telefonunuzun standart görünümlerinden taviz vermeniz gerekecek. Örneğin ben, hava durumu widget’ını ana sayfadan kaldırarak tüm programları ilgili klasörlerine göre ayrıştırdım. Bu sayede daha hızlı şekilde erişim sağlayabiliyorum. Hava durumu widget’ı görsel açıdan gerçekten güzeldi. Ancak ondan vazgeçmem bana 8 klasörlük bir alan kazandırdı. Her vazgeçtiğiniz şey yeni fırsatlar yaratır! En üst kısımda Google arama kutucuğu var, ana sayfada gereksiz bir öğe bulunmuyor.
Bir başka sayfaya takvim widget’ı ekleyerek, etkinlik programımı daha etkin şekilde takip edebiliyorum.
Özetle; bilgiye erişimdeki verimsizlik beni bu tür ayarlamalar yapmaya yönetti. Çoğunu son zamanlarda yaptığım bu düzenlemeler sayesinde gerçekten çok ciddi zaman kazancı ve verimlilik artışı sağladım. Benzer sorunları yaşayanlar veya henüz sorunun farkında olmayanlar için deneyimlerimi paylaşmak istedim, umarım faydalı olmuştur.
[…] 7 yıla düştü. Günümüzde ise artık her iki senede bir tüm bilgiler kendini ikiye katlıyor diye yazmıştım 3 sene önce. Şimdi ise aylar mertebesine inmiştir. Yani, artık başa çıkamayacağımız kadar çok bilgi […]