Neden SaaS projeleri?
E-Ticaret dendiğinde ilk akla gelen iş modeli fiziksel ürün satışı oluyor. Özellikle de girişimciliğe merak sarmış ve e-ticarete atılmayı düşünen genel profil yeni girişimci adaylarının favorisi diyebiliriz. Kendi çevremde fiziksel ürün satışı ile e-ticarete atılmayı düşünen ve yönlendirme anlamında desteklediğim çok insan oldu. Ancak bana danışarak bu işe gerçekten kalkışan ve başarılı da olan sadece bir kişi oldu: İnternetanneleri.com kurucusu Nihan Kayalıoğlu. O da zaten bana gelmeden önce bunu yapmaya gerçekten niyetliydi. Bana sadece danışmanlık yapmak kaldı. Boba Türkiye’nin distribütörü olan Nihan, belli bir dönem anlamlı satış ve kârlılık grafiği de yakaladı. Üstelik bunu da neredeyse sıfıra yakın bir pazarlama bütçesi ile başardı. Ancak genele baktığımızda işler her zaman böyle yürümüyor.
Türkiye gibi henüz olgunlaşmamış bir pazarda internet üzerinden ürün satmanın kolay bir iş olmadığına inanıyorum. Herşeyden önce fiziksel ürün satışının etüdü göründüğü kadar kolay değil. İşin tedarikçi ayağı, lojistiği, teknik desteği ve kârlılığı beklediğiniz gibi olmayabilir. Özellikle fiziksel ürün satışlarında kâr yapabilmek için satılan ürünün üreticisi veya tek distribütörü olmak gibi bir avantajınız olması gerekiyor. Aksi halde yoğun rekabet koşullarında aşağı inen kâr marjları ile girişiminizin uzun süre hayatta kalması pek mümkün değil. Yani Güçlü Gökoazan’ın da belirtttiği gibi: “ürüne dokunan yanar”.
Arkanızda bir holding (Doğan Holding: Hepsiburada.com, Doğuş Grubu: N11.com) yoksa yatayda rekabet etmeniz mümkün değil. Odaklanacağınız yer dikeydeki ürün satışı olacak. Burada da rekabetin zayıf olduğunu söyleyemeyiz. Özellikle internetin sonsuz bir okyanusa dönüştüğü günümüzde, sitenizi kitlelere duyurmak için yoğun bir pazarlama faaliyetine ihtiyacınız var. Bu da yine bütçe anlamına geliyor. Müşteri sizi buldu, peki fiyatınıza ikna olacak mı? Artık fiyatların internet üzerinden kolayca karşılaştırıldığı bir dönemde dikkat çekmenin ilk yolu yine fiyatı aşağı çekmek oluyor. Kâr marjını aşağı indiren bu hamleler de ancak günü kurtarabilir.
Fiziksel mağazaya sahip veya doğal distribütör olan toptancıların açacağı e-ticaret sitelerininse bu anlamda daha şanslı olduğunu düşünüyorum. Hazır işletme altyapısının ve oturmuş tedarik döngüsünün avantajı ile büyük beklentiler içinde olmadan büyümek mümkün olabilir.
Yine de kâr marjı genel anlamda düşük, riskleri yüksek ve etüdü zor olan fiziksel ürün satışından hep uzak durarak, prensip olarak SaaS (Software As a Service – Bulut Tabanlı Hizmet Yazılımı) projelerine odaklandım.
Neden SaaS projesi?
- Çok fazla başlangıç sermayesine ihtiyaç duyulmaması
- Yalın girişim olarak başlamaya uygun olması
- Operasyonel yönetiminin daha kolay olması
- Yüksek kâr marjları
- Hızlı büyümeye elverişli olması
Tüm bu avantajları ile Saas projeleri, özellikle teknik tarafı güçlü olan yeni girişimciler için tercih edilmesi mantıklı olacak bir e-ticaret iş modeli.
[…] fiziki ürün satmanın zorluklarına değinmiş ve neden SaaS projelerine odaklandığımdan bahsetmiştim. Daha önce de belirttiğim gibi, kendi şartlarıma vizyonuma en yakın iş modeli olarak uzun bir […]
[…] hala önemli açıklar söz konusu. Artık modası geçmiş olan masaüstü yazılımları yerine SaaS projeleri geliştirerek yazılımları internet üzerinden daha düşük ücretle kiralamak hem firmalar hem […]