Yurtdışına açılan e-ticaret girişimlerimiz oldu ancak henüz hiçbir Türk e-ticaret şirketi halka açılmadı. Halka açılmayı, bir girişimin finansman açısından son durağı olarak kabul edilebiliriz.

Türkiye’deki şirketler karakteristik olarak genelde aile şirketi yapısı şeklinde faaliyet gösteriyor. Bir şirketin halka açılması; şeffaf yönetim, doğru ve zamanında bilgilendirme ve bağımsız denetim gibi zorunluluklar getirdiğinden dolayı, kurumsallaşmayı kaçınılmaz kılıyor.

Bir e-ticaret şirketinin halka açılmasının ne gibi sonuçları olacak?

• Hem yönetimsel hem de istatistiksel anlamda daha şeffaf hale gelecek
• Kurumsal yapısı güçlenecek
• Prestiji artacak

Genel e-ticaret piyasası için ne gibi sonuçları olacak?

• E-Ticaret şirketleri için yeni bir finansman kaynağı ortaya çıkmış olacak
• Bireysel yatırımcılar da e-ticaretin finansmanına dahil olacaklar
• E-Ticaret şirketlerinin varlığı, genel ticaret piyasasında daha fazla hissedilir hale gelecek

Bu açıdan baktığımızda e-ticaret şirketlerinin halka açılmasını yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edebiliriz. Türkiye’de halka açılmaya uygun ölçekte e-ticaret şirketleri mevcut ancak henüz öncülüğü yapan olmadı. Fakat bu durum bir kaç sene içerisinde değişecek gibi görünüyor.

ebebek ve TazeDirekt halka açılmayı planlıyor

Halka açılmayla ilgili olarak ilk haber ebebek’ten geldi. ebebek’i bir dünya markası haline getirmeyi amaçlayan genel müdür Halil Erdoğmuş, ebebek’i en geç üç yıl içinde halka arz etmeyi planladığını açıkladı.

Yine kısa bir süre önce yatırımcı Hasan Aslanoba’nın da TazeDirekt’i beş yıl içerisinde halka arz etmeyi planladığını öğrendik.

Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde başka firmaların da halka arzı bence süpriz olmayacak. Halka arzlar, e-ticaretin bu ülkede belli bir seviyeye geldiğini göstermesi açısından önemli. Bu yüzden önümüzdeki günlerde halka arz haberlerini büyük bir dikkatle takip ediyor olacağım.

Türk e-ticaret şirketlerinin halka açılması ile ilgili olarak yine birkaç farklı görüşe daha yer vermek istedim.

Markofoni kurucu ceo’su ve Girişimcilik Vakfı başkanı Sina Afra’ya göre e-ticaret bir yana, internet bazlı bir teknoloji şirketi bile henüz borsaya açılmış değil.

Sina Afra – “Daha da önemlisi, yurtdışında borsaya açılmış bir (IPO) Türk şirketi bile yok. İsrail’den 70 tane var”

Dakick.com kurucusu Serkan Ünsal’a da bir e-ticaret şirketinin hangi şartlarda borsaya açılması gerektiğini ve Silikon Vadisi kıyasladığımızda nasıl bir manzaranın ortaya çıktığını sordum.

Serkan Ünsal – “Bir şirketin borsaya açılması için en az 2 yıl kârlı olması gerekiyor. Burada da Türkiye’de internet şirketlerinin kârlılıklarına bakmak gerekiyor. Benim hesaplarıma göre internetten yılda 1 milyon TL üzeri kâr eden firma sayısı 20. Yani 20 firma 2 yıl üst üste kârlı olacak ve halka arz yapacak. O yüzden biraz zor bir konu. Silikon Vadisi’nde şartlar karşılaştırılamayacak kadar iyi. Kâr açıklamanız gerekmiyor bildiğim kadarıyla”.

SadeceHosting’in satışı ile önemli exit’lerden birini gerçekleştiren Selçuk Saraç da halka açılmanın bir sonraki jenerasyonun görevi olacağını söylüyor.

Selçuk Saraç – “Benim de içinde yer alma şansını yakaladığım jenerasyon exit’in başarısını elde ederek değerleri ve maddi güç seviyelerini bir noktaya kadar çıkartmış durumdayız, bundan sonraki adımın halka açılmak olduğu ortadadır. Bu konuda finansal veya yasal herhangi bir bilgim olmamasına ek olarak yakın gelecekte imza atacağım 2 ayrı girişimimde hedefimin EXIT değil IPO olduğunu söylemem yanlış olmaz diye düşünüyorum…”

Cember.net’i Xing’e satarak ilk büyük exit’ini yıllar önce gerçekleştiren Çağlar Erol da halka açılma konusuna dair şartların, herhangi bir alandaki şirket için de aynı olduğunu belirtiyor.

Çağlar Erol – “E-Ticaret firmaları halka açılmayı “istemiyor” değil “başaramıyor” olabilirler. Bence kârlılığı yakalamış e-ticaret şirketi sayısı arttığında / artarsa, borsaya kote olmayı değerlendirenler de artacaktır.”